Haber Merkezi | Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad İran Dışişleri Bakanı Başyardımcısı Hüseyin Cabiri Ansari ve ona eşlik eden heyet ile görüştü. Görüşme sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad,Türkiye’nin Afrin’de sürdürdüğü operasyonu, kimyasal silah iddialarını ve Suriye’de yaşanan son gelişmeleri ele aldı.
İran ile Suriye arasında son dönemde sıkça yapılan görüşmelere ilişkin konuşan Esad, Suriye’ye karşı bu süreç içinde yürütülen siyasi, medyatik ve daha başka yönlü büyük hamleye dikkat çekti. El Esad terör örgütlerine her türlü desteğin temin edildiği süreç içinde “insan hakları, sivilleri bombalama, insani durumlar ve sivilleri savunma” gibi başlıklar altında da siyasi ve medyatik hamle yürütüldüğünü belirtti. Söz konusu heyetlerle bu durumu ve son gelişmeleri değerlendirmekle birlikte Soçi Kongresinin sonuçları ve hayata geçirilmesini değerlendirdiklerini açıkladı.
BMGK’nin 2401 sayılı Suriye’nin tamamında çatışmaların derhal durdurulmasını öngören ateşkes kararını da değerlendiren Esad, saldırıyı başlatanın Suriye ordusu olmadığını vurguladı. BMGK’nin söz konusu kararının onaylanmadan önce taslak halindeyken radikal dinci militanları korumak için hazırlandığını ifade eden el Esad, fakat daha sonra Suriye ve müttefiklerinin yoğun çabaları sonucunda bu hali aldığına dikkat çekti. Esad, Doğu Guta’da teröre karşı operasyonların sonuna dek sürdürüleceğinin altını çizdi.
Afrin’e saldırının başka anlamı yok
Afrin’e yönelik operasyonun “Suriye ve halkına karşı yürütülen düşmanca politikanın bariz bir kanıtı” olduğunu ifade eden Esad, söz konusu politikaya ve onu yürütenlere güvenmenin mümkün olmadığını belirtti. Batılı devletlerin Suriye’de savaşın bitmesini istemediklerini belirten Esad, Türkiye’nin Afrin’e saldırısının da bu amaçta yapıldığını söyledi. Operasyon konusunda Kürtlerin öne sürülmesinin sadece bir bahane olduğuna dikkat çeken Esad, meselenin temelde Kürtlerle ilgisi olmadığını belirtirken, Erdoğan’ın “güvenli bölge” meselesini ilk gündeme getirdiğinde Kürt meselesinin hiçbir şekilde gündeme getirilmediğine vurgu yaptı. Esad, Türkiye’nin Suriye’de krizin başından beri gerçekleştirmeye çalıştığı “azledilmiş bölge” planını hayata geçirmeyi amaçladığını öne sürdü. Türkiye’yi rejim karşıtı muhaliflere güvenli bölge temin etmekle suçlayan Esad, ABD’nin daha önce Erdoğan’a bu konuda izin vermediğini belirtti. Esad;Homs Kenti, Halep ve daha başka bölgelerin terörden kurtarılması ardından ABD ve müttefiklerinin her türlü desteği temin ettikleri “ÖSO”ya güvenlerinin sarsıldığını ve Türkiye’nin rolünün önem kazandığını kaydetti. Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin terör örgütlerinin rolüne bel bağladığını ifade eden el Esad; fakat Deyrezzor kentinin IŞİD’ten kurtarılması ardından Türkiye’nin direkt askeri müdahalesinin batılılara göre zorunluluk kazandığına işaret etti.
