Basın Konseyi: ‘Tutuklu gazeteciler tahliye edilsin’

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, yılın ilk toplantısını 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde Silivri Cezaevi ile diğer cezaevlerinde tutuklu gazetecilere destek vermek amacıyla Silivri’de yaptı. Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’ndeki toplantıya Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, ikinci başkan Murat Önok, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, aralarında Hüsamettin Cindoruk’un yanı sıra Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin […]

Basın Konseyi: ‘Tutuklu gazeteciler tahliye edilsin’
  • 10 Ocak 2018 16:01
  • 10 Ocak 2018 16:12

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, yılın ilk toplantısını 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde Silivri Cezaevi ile diğer cezaevlerinde tutuklu gazetecilere destek vermek amacıyla Silivri’de yaptı. Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’ndeki toplantıya Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, ikinci başkan Murat Önok, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, aralarında Hüsamettin Cindoruk’un yanı sıra Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada tutuklandıktan sonra tahliye edilen Musa Kart, Önder Çelik ve Emre İper ile halen aynı davada tutuklu bulunan Akın Atalay’ın eşi Adalet Atalay, tutuklu gazetecilerin yakınları katıldı. Toplantının açılışında konuşan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “Gazeteciler 57 yıl önce 10 Ocak’ta 212 sayılı yasanın hayata geçmesiyle yaşamsal ve sosyal haklarına kavuşmuşlardı. Yıllar içinde bu hakları kaybetmeye başladık. Ama geldiğimiz bu noktada 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, bugün için Çalışamayan Gazeteciler günüdür. Çalıştırılmayan gazeteciler günüdür. Hapise konulan gazeteciler günüdür. Binlerce, on binlerce gazetecinin işsiz kaldığı gündür. Sendikalılaşmanın yok edildiği gündür” dedi.

‘Gazetecilere gözdağı veriliyor’
10 Ocağın özellikle son 10 yıldır anlamını tamamen yitirildiğini ifade eden Türenç, “Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’de 145 civarında gazeteci hapishanede tutsak. 145 diyorum çünkü bu sayı her gün bu sayı artabiliyor, eksilebiliyor. Haklarında davalar açılan gazeteci sayısı her geçen gün ekleniyor. Gözdağı verilmeye devam ediyor. Bunun da ötesinde bizler için önemli olan gazetecilerin kendilerine uyguladığı otosansürlerdir. Bugün peşinde olduğumuz hak arayışının en önemli noktası kaleme sahip çıkmamızdır. Kaleme sahip çıktığımız zaman demokrasiye sahip çıkmış oluyoruz. Demokrasi demek en önemli unsurlarından bir tanesi fikir özgürlüğüne sahip çıkmak en yaşamsal hakkımızdır. Bunun peşindeyiz. 10 Ocak’ta Silivri’de buluşmanın önemi şuradan kaynaklanmakta hemen yanımızdaki o korkunç Silivri hapishanesinde çok sayıda gazeteci özgür kalacağı günü bekliyor Cumhuriyet davası ile ilgili gazetecileri de ilgilendiren diğer tüm ceza davaların bir an önce bitirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
TBMM Eski Başkanı ve Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Hüsamettin Cindoruk ise “Düşünce suçları dediğimiz fikir ve ifadeyi özgürce dile getirme hakkının ihlalinden söz açıyoruz. Bugün cezaevinde uzun süredir tutuklu bulunan arkadaşlarımızın uzun tutukluluk sürecinden ötürü şikayetleri var. O şikayetleri paylaşıyoruz ama durum sadece o değil. Bugün bu arkadaşlarımıza yapılan, bu düşünce adamlarına yapılan yargısal işkencedir” dedi.