Tüm yönleriyle Kudüs sorunu

[bs-quote style=”style-10″ align=”left” author_name=”Müslüm Yücel” author_job=”Analiz” author_avatar=”http://iznews.net/wp-content/uploads/2018/01/muslum-yucel.png”][/bs-quote] Türkiye’de son iki aydan beridir İsrail ve İsrail etrafında Kudüs tartışılıyor. Kudüs üç tek tanrılı dinin merkezi olması itibariyle, üç din tarafından kutsal sayılıyor: Museviler için Yeruşalim, Hırıstiyanlar için Jerusalem, Müslamanlar için Kudüs… Kudüs, adı barıştan geliyor ama bu barış kenti, üç dinin birleştiği İbrahim figürünün tersine, her […]

Tüm yönleriyle Kudüs sorunu
  • 6 Ocak 2018 12:21
  • 27 Şubat 2018 15:27

[bs-quote style=”style-10″ align=”left” author_name=”Müslüm Yücel” author_job=”Analiz” author_avatar=”http://iznews.net/wp-content/uploads/2018/01/muslum-yucel.png”][/bs-quote]

Türkiye’de son iki aydan beridir İsrail ve İsrail etrafında Kudüs tartışılıyor. Kudüs üç tek tanrılı dinin merkezi olması itibariyle, üç din tarafından kutsal sayılıyor: Museviler için Yeruşalim, Hırıstiyanlar için Jerusalem, Müslamanlar için Kudüs

Kudüs, adı barıştan geliyor ama bu barış kenti, üç dinin birleştiği İbrahim figürünün tersine, her dinin kendi kutsalını koruma niyeti yüzünden yüzyıllardır bir savaş bölgesi olmuştur. Müslümanlar için Kudüs, Muhammed’in gece yolculuğuna çıktığı (Miraç) bir merkezdir. Hıristiyanlar için Kudüs, İsa’nın çobanlık yaptığı, çarmıha gerildiği ve mezarının bulunduğu bir beldedir. Museviler için Kudüs, Süleyman Mabedi’nden Ağlama Duvarı’na ve İsrail kökenli peygamber silsilesinin büyüme yeridir.

Simgesel olarak Muhammet, Kudüs’ten Miraç’a çıkmıştır. Ancak Müslaman araştırmacılarının güven duydukları Maxime Rodinson ve benzeri pek çok kimse Miraç’ın yani, Allah huzuruna Muhammed’in çıkış yerinin amcası Ebu Talip’in kızı Ümmü Hani’nin evinde bir uyku sırasında geliştiğini ifade ederler. Ümmü Hani, Muhammed’in evlenmek istediği ama evlenemediği- ekonomik olarak Muhammed, yakın bir akrabası ile evlenecek güçte değildi- ancak, kocası öldükten sonra evlendirilmek istendiği ama Muhammed’in bu sefer yanaşmadığı biridir.

Kudüs faktörü, Medine’nin Müslümanların eline geçmesinden sonradır. Kuran’nın Bakara suresinde, kıblenin değiştiğine tanık oluruz, kıble Kudüs değil, Mekke’dir. Böylece İbrahim ve İshak üzerinden yürüyen peygamber silsilesi Muhammed ile İbrahim ve İsmail silsilesine döner… Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra, Müslümanların üçüncü kentti olur. Daha öncesinde Mekke ve Medine’de de, büyük bir Musevi nüfus vardı ama bu nüfus, coğrafyanın, giderek tarihin dinlere göre bölünmesi sonucu yekpareleşmiştir.

Günümüzde ise Kudüs, Arap milliyetçiliğinin sembolü durumundadır. Ne zaman ki Türkiye ve Batı karşı karşıya gelir, o zaman Kudüs tekrar masaya yatırılır. Son olarak İsrail’in başkent olarak ABD tarafından kabulü ile tekrar gündeme gelmişti. İslam ülkeleri için, 1948’den beri Kudüs kabül edilmese bile başkenttir. Arap ve İbrani topluluğu, burada kabul edilmiş parlementoda konuşur, tartışırlar. Ne kadar anlaştıkları tartışılır. Hatta, geçtiğimiz zaman diliminde bir Arap vekil, Talip Ebu Arar bu parlamentoda ezan okumuştur.

Diğer yandan başkent devletin yasama, yürütme ve yargı organlarının bulunduğu bir yerdir. Burası, devletin gözü, kulağı ve dilidir. Monarşilerde kral neredeyse, başkent orasıdır, günümüzde ise Meclis neredeyse başkent oradadır. Doğasıyla bütün dünyanın demokratik olarak İsrail ile ilişki kurduğu kent Kudüs’tür. Ancak İsrail’de bir paradoks vardır. Ülke siyasal anlamda Kudüs üzerinden yönetilirken ticari olarak bir Tel-Aviv (Yafa) başka merkez olarak dikkat çeker. Dünyanın pek çok ülkesinin elçilik ve konsoloslukları buradadır. Buradan bakılınca İsrail’in iki başkenti vardır. Kudüs, siyasal ve ruhsal olarak bir başkent konumundayken Tel Aviv, ekonomi ve siyasetin ikinci bir başkenti olur. Bu da İstanbul ve Ankara benzerliğinden başka bir şey değildir.