Haber Merkezi I Fas’ta her yıl istenmeyen gebelikler sonucu yirmi binin üzerinde bebek doğumu yaşanıyor. Faslı doktorlar ve aktivistler, bir yılda 25,000’in üzerinde istenmeyen bebek oranı ve gizli gerçekleştirilen tehlikeli kürtajlar için hükumetin harekete geçmesini talep ediyor. Fas’ta, kürtaj yaptırmak suç. Kürtaj yaptıran kadınlar hapishane ve para cezası ile cezalandırılıyor. Tıbbi raporlarla hamileliğin fiziksel tehdit taşıdığını […]
Haber Merkezi I Fas’ta her yıl istenmeyen gebelikler sonucu yirmi binin üzerinde bebek doğumu yaşanıyor.
Faslı doktorlar ve aktivistler, bir yılda 25,000’in üzerinde istenmeyen bebek oranı ve gizli gerçekleştirilen tehlikeli kürtajlar için hükumetin harekete geçmesini talep ediyor.
Fas’ta, kürtaj yaptırmak suç. Kürtaj yaptıran kadınlar hapishane ve para cezası ile cezalandırılıyor. Tıbbi raporlarla hamileliğin fiziksel tehdit taşıdığını ispatlayan evli kadınlar kürtaj yaptırabiliyor fakat bu gibi durumlarda bile bir kocanın onayı zorunlu oluyor.
Aljazeera’dan Ahmed El Amraoui & Maha Naami ‘nin haberinde Fas’ta yaşayan kadınların durumu gözler önüne seriliyor.
Kızı artık 18 aylık.
Yaklaşık iki yıl önce sevgilisi ile birlikte yaşayan Zohra, aniden istenmeyen bir gebelikle karşı karşıya kaldı. Zohra’nın sevgilisi, hamile olduğunu öğrendiğinde onu terk etti.
“İki buçuk yıldır erkek arkadaşımla birlikte yaşıyordum, hamile olana kadar her şey iyiydi,” diye söze başlıyor Zohra, gözyaşlarını silip devam ediyor,
“Sekizinci aydaki gebeliğimde, erkek arkadaşım beni terk etti.”
Zohra’nın ilişkisi bozulduğunda, ailesi tarafından da reddedildi.
“Soğuktu ve ben doğum yapacak bir yerim yoktu” diye ekliyor ve kendisini alabilecek sivil toplum örgütlerini aradığını da ekliyor.
Yanaklarından süzülen gözyaşlarını silerek, “Çok zordu ve bir daha bunun hakkında konuşmak istemiyorum.”
“Kazablanka’da beni INSAF’a yönlendirdiler , oraya gittiğimde boş yer kalmadığını, dolduğunu söylediler ve beni Bourgone bölgesinde “SAMU Sosyal” adında bir başka kuruma yönlendirdiler. Doğumdan sonra iki ay boyunca bir hastanede kaldım.” diyor Zohra. Daha sonra Zohra ASF’ye yönlendirildi.
ASF’de bekar anneler, örgütte üç yıla kadar kalabilirler; bu, iş bulma ve bağımsız olma becerilerini kazanmalarını sağlıyor. ASF’nin rehberliğinde Zohra, kızının yasal olarak çocuğu olduğunu tanıttırmayı başardı.
“Kızımın haklarını kaybetmemesi için gayret gösterdim, doğum yaparken kızımın babasını aradım, onu çocuğu olarak kaydettirmeye ikna ettim. Şimdi artık evrakları var, nüfusa kayıtlı ve ilkokula gidebilir. Bana babasını sorarsa bile ona babasını gösterebilirim. “Artık arzuladığım tek şey, Tanrı’nın işlediğim hatalar yüzünden beni bağışlamasıdır.” diyor gözlerinden umut fışkıran Zohra.
Kadın hakları STK’sı INSAF tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Fas’ta istenmeyen bebek sayısı 27.000 ve 2009 yılından bu yana 500.000’den fazla doğum evlilik dışı.
‘Ellerimiz kanunlarla bağlı’
Chafik Chraibi, başkent Rabat’daki Les Orangers hastanesinde çalışan bir jinekolog ve yeraltı kürtajlarına karşı savaşanlar arasında.
Chraibi, “Birçok kadın bizden yardım istiyor, ancak ellerimiz kürtajı kısıtlayan yasalardan dolayı bağlı” diyor. “Aynı kadınlar geri gelmeye devam ediyor, bazıları bebeğinden kurtulmak için güvensiz girişimlerin ardından ciddi kanamalar ya da enfeksiyonlar geçiriyor. Bazı kadınlar kadın doğum uzmanı olmayan bazı doktorlar tarafından kendi özel bürolarında çok yüksek bir fiyatla gizli düşük yaptırmak istiyorlar.”
Diğerleri, kendi hamileliklerini kendileri bitirmeyi deniyor. “Tecavüz ya da ensestten kaynaklanan istenmeyen gebelikleri olan farklı kadınları alıyorum, ayrıca reşit olmayanlar ya da zihinsel olarak kız çocuğu getiren ebeveynler de var, bu yüzden kavga ediyorum” dedi.
Chraibi için, Fas’ın kürtaj yasası hem anneler hem de bebekler için olumsuz sosyal, zihinsel ve fiziksel sonuçlara yol açan tüm riskleri dikkate alarak hazırlanmamış.
“Yasada depresyona ya da belki de intihara yol açabilecek gebelikler dikkate alınmaz” diyor. Evlilik dışı birlikteliklerde hamilelik Fas’ta bir skandal olarak görülüyor ve bu tür vakalar toplum tarafından utanç verici olarak değerlendiriliyor ve bu hamile kadınlar doğum yaptıktan ve toplum tarafından reddediliyor ve taciz ediliyor “dedi.
Kuzey Afrika ülkelerinde her gün 600 ila 800 arasında kürtaj yapılıyor
“Gizli kürtaj ameliyatları sorunsuzca geçtiği sürece yetkililer müdahale etmez ancak bir şeyler ters gittiğinde hem anneler hem de doktorlar cezaevine gönderilir, ülkemizdeki sorun budur, çok fazla kısıtlayıcı yasalar ve insanlar her zaman onun etrafında yollarını bulmaya çalışıyor. ” dedi.
Destek ve çözümler
Association Solidarite Feminine (ASF, ya da Kadınların Dayanışma Derneği), bekar anneleri ve bebeklerini destekleyen lider bir kuruluştur. Kazablanka’da bulunan ASF, konaklama, yemek, çocuk yuvası masrafları, tıbbi tedavi, yasal ve hukuki yardım ve mesleki beceri eğitimi sunmaktadır.
ASF’in sığınma evi yok, ancak annelerin çalıştıkları yerlerin yakınında kiralık ev bulmasına yardımcı oluyor. Kuruluş, tecrübeli kadın hakları savunucusu 58 yaşındaki bekar anne olan avukat Aicha Chenna tarafından yönetiliyor.
Çoğu istenmeyen hamilelik “yetersiz bir nişan ya da evlilik, tecavüz ya da bir yalan üzerine kurulmuş bir aşk hikayesi” nin sonucudur.
Chenna, “Pek çok kadın doğumdan sonra çocuğunu bırakmakta ya da terk etmektedir” dedi.
“Yeni doğanını sokağa terk eden kadın,depresyona girmiş, kafası karışık ve yardıma ihtiyacı olan bir noktaya gelmiş biridir”
Chenna, bekar annelerin koruma altına alınması gerektiğini söylüyor.
“Kadınları seks yapmaya ve evlilik dışı da olsa hamile kalmaya teşvik ediyoruz, ancak her kadının koruma hakkı olmalıdır. Okullarda cinsel eğitim de dahil olmak üzere gençlerimizi eğitmek, onları bu hatalara düşmekten alıkoyuyor, genç kadınlar, erkekler ve doktorları göndereceğimiz hapishaneler değil, okullar inşa etmeliyiz.”
Dini tartışma olarak Kürtaj
Nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülke olan Fas’ta kürtaj açık bir tartışmadır. Doktor Chraibi ve aktivist Chenna gibi aktivistler kürtaj formlarını yasallaştırmak için çalışırken,bazıları da kürtaj yasağını İslam ilkelerinden sıkı sıkıya savunuyor.
Kenitra Üniversitesi’nde İslam Araştırmaları Doktoru Doktor Miloud Kaouass,
“kürtaj, öldürmeye çalıştığımız başka bir insana yapılan bir saldırıdır. Annenin hayatının tehlikede olmadığı ve yaşamı ile bebeğin yaşamı arasında bir seçim yapılmadığı sürece kürtaj İslam’da yasaktır.” diyor.
ABD ile Irak askeri konuları yeniden müzakere edecek3 Haziran 202007:48 NATO: Türkiye’ye destek olacağız, ittifakın güneydoğu sınırını korumaya devam edeceğiz28 Şubat 202007:29 ABD’den İran’a yeni yaptırımlar19 Eylül 202414:28 16 ilin valisi değiştirildi, Soylu’ya yakın Vali’ler merkeze çekildi19 Eylül 202412:54 Lübnan’da telsiz saldırılarında 20 kişi öldü, 450 kişi yaralandı.19 Eylül 202411:38 Akdeniz’de 4.2 deprem19 Eylül 202409:15 “Almanya İsrail’e silah ihracatını durdurdu mu?”19 Eylül 202407:39