Uzun süre Süper Lig’de mücadele edip 27 yıl aradan sonra geçen sezon TFF 1’inci Lig’e düşen Gaziantepspor’da kulüp yönetimi kulübü kapatma kararı aldı. Kulübün internet sitesinden paylaşılan yeni yıl kutlamasında, “Gaziantepspor’suz yeni yılınız kutlu olsun” denildi. 24 Nisan 1969 yılında dönemin belediye başkanı Abdulkadir Batur başkanlığındaki 58 kurucu üye ile kurulan Gaziantepspor, 27 yıl aradan sonra ilk kez geçen sezon Süper Lig’e veda etti. Bu süreçten sonra yapılan kongrelerle yenilenme sürecine giren ancak başarısız sonuçlar alan ve şu anda Huzeyfe Durmaz’ın kulüp başkanlığını yaptığı takım, sahip çıkılmaması durumunda ‘kapatma’ kararı aldı.
Kulübün resmi internet sitesinden takımın siyah fonlu logosuyla yayımlanan yeni yıl kutlamasında, kuruculardan ve halktan özür dilenerek şöyle denildi:
“Dünyada örnek gösterilen bir kahramanlık destanı olan Gaziantep Savunması’nda can pahasına kenti düşmana teslim etmeyen 6 bin 317 şehidin anısına matem rengi olan siyah ve şehitlerimizin kanını simgeleyen kırmızı benimsenerek, renkleri kırmızı-siyah oldu bu koca çınarın. Gaziantepspor sadece Türkiye genelinde Gaziantep şehrinin tanıtımını yapmadı, dünya genelinde tanıtımına önemli bir katkı sağlamıştır. Kentimizin ve ülkemizin tanıtımına bunca katkı sağlayan, Türk futboluna kazandırdığı futbolcular ile sporseverlerin gönlünde ve Türk futbol tarihinde önemli bir yere sahip olan, böylesine büyük işler başaran bir futbol takımının yok olmasına göz yumulmaktadır. Bizler Gaziantepspor Başkanı, yönetimi, futbolcuları ve personeli olarak, yaşaması ve yaşatılması için onurlu bir mücadele verdik. Tüm çabalarımıza, mücadelemize rağmen yalnız bırakıldık. Ne bakanları, ne valisi, ne belediye başkanları, ne milletvekilleri, ne sanayici, ne esnafı, ne de bu şehirde yaşayan insanlarımız maçlarımıza gelerek sahip çıktı bizlere. En çok da buna üzüldük! Bizler 16 – 17 – 18 yaşında bu mücadeleyi vermeye çalışan futbolcular olarak tüm Gaziantep halkından özür dileriz. Direndik ama kazanamadık! Yüreğimizi ortaya koyduk! Ama olmadı. Ne yaptıysak sahip çıkılmadı biz gençlere. Bizlere sahip çıkmaya gücü yetmedi marka şehrimiz Gaziantep’in. Kazanan çoktur, tarihin yazamayacağı kadar çok. Ama ‘direnmek’ herkesin harcı değildir. Kazanmak için güçlü olmak yetebilir; ama direnmek çok daha fazlasını ister. Direnmek, yürek ister, sabır ister ve en önemlisi haklı olmayı gerektirir. Bu yüzden tarih, güçlüyü ve kazananı değil; direneni yazar. Direnmek, çok daha büyük bir iştir kazanmaktan ve bunu en iyi bu toprak bilir. Çünkü savaşı Fransız kazanmıştı; ama tarih direneni yani Antep’i yazar. Bu yüzden, bir direnç madalyası olarak adında ‘gazi’ unvanını taşır bu şehir ve bu şehrin takımı. Geçmişin çöplüğü nice güçlüyle ve kazananla doludur. Ama tarihin onurlu sayfaları direnenlere ve dayananlara ayrılmıştır. 49 yıl önce sizler kurdunuz, büyüttünüz, emek verdiniz bu koca Çınara. 50’nci yılında Torunlarınız kapatıyor, kapanmasına göz yumuyor. Bizleri affedin! Mekanlarınız cennet, ruhlarınız şad olsun. Minnettarız.”
