Hatice Çiftçi – İznews | Ortadoğu’da yeniden dizilecek taşların yer diziliminde söz sahibi olmaya çalışan, doğrudan ya da dolaylı olarak bir dizi ihtilafın yanı sıra küresel petrol ticaretinin de karşıt taraflarında yer alan bölgesel iki aktörün askeri harcamaları, ekonomileri, petrol üretim hacimleri ne?
ASKERİ HARCAMALAR
Son beş yılda, çoğu Ortadoğu ülkesi doğrudan veya dolaylı olarak silahlı çatışmalara karışmıştır. Dünya genelinde belgelendirilmiş silah ithalatının yaklaşık yüzde 32’si Ortadoğu ülkelerine ait.
İran’ın askeri harcamalarını belirlemek zor olsa da, yılda 7 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Suudi Arabistan askeri harcamalar için önemli bir bütçeye sahip ve askeri harcamalara 56 milyar dolar ayırıyor. Bu rakam, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri ile yaklaşık 3 milyar dolar değerinde yeni yapılan askeri anlaşmaları içermiyor. İran, uygulanan silah ambargosuna karsın, Rusya’dan, silah ambargosu dışında tutulan dört hava savunma sistemi satın aldı.
Rusya’nın bölgede silah satışına rağmen, ABD Körfez bölgesinin ana tedarikçisi olmaya devam ediyor. İngiltere’de körfez bölgesinde önemli bir güce sahip. İngiltere’nin silah ihracatının yaklaşık yüzde 50’si Suudi Arabistan’a gidiyor. Suudi Arabistan tarafından alınan bu silahların büyük bir bölümü Yemen’de devam eden savaşta kullanılıyor. Suudilerin silah alımlarının büyük bölümü ABD ve Avrupa ülkelerinden.
EKONOMİ
İran: İran ekonomisi, bir önceki yıla oranla % 7,4 büyüdü. Uluslararası Para Fonu, Şubat 2017’de bu artışın sebebinin, petrol üretiminin artmasının bir sonucu olduğu değerlendirmesinde bulundu. İran’da petrol dışı sektör toplam büyümenin neredeyse %1’i kadar. Ekonomik büyümede en önemli pay ihracata ait. İran’ın ihracatı ise özellikle Asya pazarına yönelik. Kaydedilen büyümeye rağmen, finansal sistemdeki yapısal zayıflık nedeniyle ekonomik zorluk devam ediyor.
Enflasyon 2016 yılında % 9,5 seviyesine indirildi. Bununla birlikte, doğal kaynaklara bağımlı ekonomilerin doğası göz önünde bulundurulduğunda, İranlıların sanayide yeni iş olanakları oluşturmadıkları gözlemleniyor. İşsizlik oranı, %11,4 civarında seyretmeye devam ediyor.
Suudi Arabistan: Suudi Arabistanlı yetkililerin, Ocak 2017’den Ocak 2018’e kadar, ekonomiyi çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya yönelik çabalarına rağmen krallık ekonomide olumlu yönde bir büyüme kaydedememiştir. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 22’sine sahip olan ülke, diğer OPEC üyelerini küresel fiyatları artırmak için petrol üretimini azaltmaya yöneltti. Suudi Arabistan, devlet petrol üreticisi Aramco’nun %5’ini (100 milyar dolardan fazla) borsalara açıyor. Plan, ülkeyi petrole bağımlı ekonomiden arındırmak. Ve bu sebeple iddialı bir ekonomik reform programı uygulanıyor. Suudi Arabistan, satıştan elde edeceği ekstra kazanç ile, uzun vadede petrole daha az bağımlı hale gelmesini amaçlıyor.
Petrol üretimi
Suudi Arabistan: OPEC’in verilerine göre, petrol zengini krallık, petrol ve gaz sektörünün yaklaşık yarısını elinde bulunduran en büyük petrol ihracatçısı. Petrole ek olarak, doğal gaz, demir cevheri, altın ve bakır ihraç ediyor. Krallık, günde üç milyon varil petrol tüketirken günde 10 milyon varil petrol üretiyor. Dünyadaki en büyük petrol ihracatçısı olmasına rağmen, Suudi Arabistan ve diğer OPEC üyesi ülkeler petrol fiyatlarındaki düşüşü telafi etmek için üretimde kesintiye gitmeye zorunda kaldılar. Fiyat düşüşünün sebebi, şu anda günde yaklaşık dokuz milyon varil olan ABD petrol üretiminden kaynaklandı. Bu düşüş, Riyad’ı Suudi ekonomisini genişletmeye ve çeşitlendirmeye yönelik harekete geçirdi.
İran: Üzerinde onlarca yıldır devam eden ekonomik yaptırımlar Tahran’ı çok yönlü bir yaklaşım benimsemeye zorladı. Bununla birlikte, petrol tüm ihracatların neredeyse yüzde 80’ini oluşturuyor. İran, şu anda 1,8 milyonu iç tüketimde kullanılmak üzere günde dört milyondan fazla varil petrol üretiyor. Yabancı yatırımcılar, İran’ın nükleer programını frenlemeyi kabul ettiği, dünya güçleriyle nükleer anlaşma kapsamında yaptırımların kaldırıldığı 2015 yılından itibaren İran ile ticarete yeniden başladı. Aralık 2015 ile Ocak 2016 arasında, İran’a yönelik nükleer kısıtlamaların sonuçlandırılmasının ardından petrol ihracatı, günde iki milyon varile ulaştı.
İran ve Katar dünyanın en büyük doğal gaz sahası olan Güney Pars’a ortak oldu. İran toprakları Körfez’de 3.700 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor. Fransa, ulusal İran Petrol Şirketi aracılığıyla doğal gaz piyasasına yatırım yaptı ve Güney Pars’ı geliştirmeye katkıda bulundu. İran, günde yaklaşık 880 milyon metreküp gaz üretiyor. İran’ın mali yayın kuruluşu raporlarına göre 2021 yılına kadar doğalgaz üretiminin 1,2 milyar metreküpe çıkaracağı tahmin ediliyor.