İsveç hükümetinin, Rojava’daki Kürt örgütleri IŞİD’e karşı mücadelede “önemli ortak” gibi gördüğü ancak İsveç Göç Dairesi’nin bu örgütlerle bağlantısı olan kişilere “prensip” olarak vatandaşlık vermediği öğrenildi.
İsveç Radyosu (Sveriges Radio) Kürtçe servisinden Beşir Kavak ve Daniel Öhman’ın ortak hazırladığı haberde, İsveç Göç Dairesi, Demokratik Birlik Partisi (PYD), Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) üyelerine vatandaşlık verilmediğine dikkat çekildi.
Haberde, Merdan isimli Rojavalı bir mültecinin, “İsveç hükümeti, Suriye’deki Kürt örgütleri IŞİD’e karşı mücadelede önemli ortaklar olarak görüyor. Ancak İsveç Göç Dairesi, bu örgütlerle bağlantısı olan Suriyeli Kürtlere kural olarak vatandaşlık vermiyor” sözlerine yer verildi.
Merdan, İsveç’e ilk geldiğinde siyasi olarak PYD’ye yakın olduğunu ve İsveç vatandaşlığı başvurusunun reddedildiğini açıkladı.
Ancan Merdan vatandaşlık verilmeyen tek kişi değil. Haberde bu şekilde birçok kişinin başvurusunun kabul edilmediğine dikkat çekildi.
Üstekil İsveç’te ikamet eden bu kişiler herhangi bir suçtan hüküm giymiş veye İsveç güvenliğine yönelik bir tehdit olarak tanımlanmış da değil.
Haberde, İsveç’in bu kişilere vatandaşlık vermemesinin nedeni, “IŞİD’e karşı savaşan bir Kürt örgütün, yani PYD, YPG ve SDG üyesi veya taraftarı olmalarıdır” denildi.
Haberin devamı şöyle;
İsveç Göç Dairesi (Migrationsverket) ve mahkemeleri bu kararı iki konuya dayandırıyor.
Bu örgütlerin terör damgası taşıyan PKK’ye yakın olduğu söylentileri. İkincisi ise Göçmen Dairesi’ne göre bu örgütler sistematik olarak insan haklarını ihlal ediyor ve ciddi insan suçlarından sorumlular.
Dolayısıyla vatandaşlık başvurusu reddedilebilmesi için bir kişinin bu örgütler içerisinde önemli bir rolü olması veya suç işlemiş olması gerekmiyor. İsveç Göç Dairesi’ne göre, bir kişi bu örgütlerden birine üye olmuş, yardımda bulunmuş veya siyasi toplantılarına katılmışsa, prensip olarak o kişilere İsveç vatandaşlığı vermiyor.
Göç Dairesi şeflerinden Mats Rosenqvist, “Bazı organizasyonlara katılmış olmak yeterlidir. Örneğin, orduda yer almış (zorunlu askerlik dahil) ve bu örgütler için şoförlük veye aşçılık yapmış olsa da bu tür şeyler üyelik olarak değerlendirilebilir” diyor.
Vatandaşlık başvurusu reddedilen Merdan, suç işlemiş olsaydı bunu anlayabileceğini ancak şimdi sadece bir politikayı desteklediği için böyle yaptıklarını söyledi.
Ancak Göç İdaresi , Suriye’deki savaş hakkında yazılan bazı raporlara güveniyor.
Biz bu raporlara baktık ve insan hakları ihlallerinden bahsediyorlar. Ancak bu ihlallerin sistematik olduğu bilgisi doğrulanmadı ve konuştuğumuz uzmanlar kesinlikle Göç Dairesi’nin değerlendirmesine bakıyorlar.
Stockholm Üniversitesi Türk Araştırmaları Enstitüsü’nden Paul Levin, “Bildiğim kadarıyla insan hakları ihlallerinin sistematik olarak işlendiğine dair bir kanıt yok” diyor.
İsveçli bakanlar ise Suriye’deki bu Kürt örgütleri üzerinde terör mührü olmadığına ve hükümetin onları IŞİD’e karşı mücadelede önemli müttefikler olarak gördüğüne dikkat çekiyorlar.
Savunma Bakanı Peter Hultqvist, Radyo’ya gönderdiği yazılı yanıtta, İsveç’in SDG’yi terörle mücadelede ortak olarak gördüğünü çünkü Suriye ve Irak’ta terörle mücadelede çok önemli bir role sahip olduklarını söyledi.
Hultqvist, daha önceki bir röportajda da Rojava’daki Kürt güçlerinden bahsederken, “Suriye’nin kuzeyindeki Kürt güçleri, terör örgütü IŞİD ile mücadelede çok önemli bir rol oynadı” demişti.
Ancak Göç Dairesi’den Mats Rosenqvist’e göre aldıkları bu karar yasalara uygun.
Rosenqvist, “Yanlış değerlendirme yapmadık. Dikkatli bir araştırmadan sonra, kararlarımızı dayandırdığımız bu sonuçlara ulaştık” diyor.
Cihatçı örgütler ve IŞİD, Suriye’nin kuzeyindeki Kürt şehirlerine saldırdığında başta PYD ve askeri gücü YPG ki sonradan SDG’nin bir parçası haline geldi, IŞİD’e karşı durdu. Peki o zaman bir Kürt IŞİD’e karşı savaşmak isterse ne yapacaktı?
İsveç Göç Dairesinden Mats Rosenqvist , İsveç yasalarının etik standartlara uygun olmadığını söylüyor: “Evet, iyi anlıyorum. Kürt ise ve IŞİD’e karşı savaşmak istiyorsa bu örgütlerden birine üye oluyor. Ahlaktan bahsediyorsunuz ama İsveç ahlakı ve hukuku farklı şeyler” diyor.
“IŞİD’e karşı savaşanlara daha fazla yardım etmeniz ve yol vermemiz gerekmiyor muydu” sorusu üzerine Rosenqvist, bu konuda yorum yapmak istemediğini söylüyor.
