İznews/ Haber Merkezi- İsrail’de sekiz binden fazla çocuk kayboldu. Aileler çocuklarının akıbetini merak ediyor. Çocukların neredeyse tamamının çeşitli hastalıklar nedeniyle tedavi gördükleri hastanelerde kaybolduğu belirtildi. 1948-1954 yılları arasında büyük çoğunluğunu Yemen, Irak, Tunus ve Fas gibi Arap ülkelerinden İsrail’e göç etmiş Yahudi ailelerin çocuklarının oluşturduğu sekiz bin kadar çocuk gizemli şekillerde kayboldu. İddialar, çocukların İsrail dışındaki […]
İznews/ Haber Merkezi- İsrail’de sekiz binden fazla çocuk kayboldu. Aileler çocuklarının akıbetini merak ediyor. Çocukların neredeyse tamamının çeşitli hastalıklar nedeniyle tedavi gördükleri hastanelerde kaybolduğu belirtildi.
1948-1954 yılları arasında büyük çoğunluğunu Yemen, Irak, Tunus ve Fas gibi Arap ülkelerinden İsrail’e göç etmiş Yahudi ailelerin çocuklarının oluşturduğu sekiz bin kadar çocuk gizemli şekillerde kayboldu. İddialar, çocukların İsrail dışındaki ailelere evlatlık olarak verildiği, bazı çocukların hastanelerde ve kliniklerde denek olarak kullanıldığı, bazılarının ise öldürüldüğü yönünde. iddialarla ilgili iddiaları destekleyici belgelerin ortaya çıkmasıyla birlikte İsrail Meclisi konuyu gündeme aldı.
İsrail’de geçtiğimiz kırk yıl içinde yapılan üç ayrı resmi araştırma ise pek çok ailenin ölüm sertifikası bulunmamasına ve bebeklerinin nereye gömüldüğüne dair bilgi alamamalarına rağmen, bebeklerin çoğunun öldüğü sonucuna varılmıştı.
Yıllardır tartışılan kayıp bebekler İsrail tarihinin utanç tablosu olarak görülüyor.
“Mizrahim” olarak bilinen Arap Yahudilerinin ailelerin çocuklarının kaybolmuş olması, bu ailelerin İsrail devleti tarafından ırkçılık ve ayrımcılığa maruz kalmış olmaları, yıllardır İsrail’de ırkçılık tartışmalarını sürdürürken İsrail yasalarının da kaçırıldıklarından şüphelenilen kişilerin biyolojik ebeveynlerinin kim olduğunu öğrenmelerini engelleyici olması da tartışmaların yıllardır artarak devam etmesine sebep oldu. Geçtiğimiz yaz Kudüs’te binlerce kişi İsrail’in bu tutumunu protesto etmek için bir araya geldi.
Buna karşın İsrail parlamentosu kısa süre önce, kayıp bebeklerin ailelerinin, DNA testleri için mezar açmalarına izin veren yasayı kabul etti. ilk 17 aileye, geçtiğimiz ay sonunda DNA kalıntılarından DNA örnekleri almaları için izin verildi.
İsrail’de bulunan sivil toplum kuruluşları, İsrail devletini resmi olarak özür dilemeye davet ediyor. İsrailli aydınlar, resmi olarak özür dilemesinin İsrail’i milyarlarca dolarlık tazminat ödemek zorunda bırakacağından, bunun yanı sıra şu güne kadar uluslararası arenada oluşturulan İsrail imajının zedeleneceği endişesinden dolayı İsrail Devletinin özür dilemekten kaçındığını belirtiyor.
Ankara’da baro seçimlerinde gerginlik: ‘Jin Jîyan Azadî’ sloganına saldırı13 Ekim 202408:38 Numan Kurtulmuş, Anayasa’nın 3.üncü maddesinin değişmesi gerekir13 Ekim 202408:02 4 çocuğunu öldürdükten sonra intihar etti12 Ekim 202416:46 Kürtçe trafik yazıların silinmesine Bakanlıktan açıklama12 Ekim 202414:04 Son seçim anketinde CHP’den AK Parti’ye büyük fark12 Ekim 202413:10