Haber Merkezi | HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu. Buldan, “Halkımız 4 gözle 24 Haziran’ı bekliyor. Kendi iradesini yok sayanlara en güçlü cevabı vermeye hazırlanıyor. HDP’yi sandığa gömün talimatı verenleri, halkımız 24 Haziran’da sandığa öyle bir gömecek ki o sandıktan bir daha çıkamayacaklar” diye konuştu.Türkiye’deki ekonomik duruma dikkat çeken Buldan, AK Parti hükümetinin ekonomik krizle başa geldiğini hatırlatarak “AKP ve MHP, kendilerini kurtarabilmek için denize düşen yılana sarılır gibi birbirlerine sarıldılar. Onların ittifakları korku ittifakıdır. Krizle geldiler krizle gidecekler. Bunu herkes böyle bilsin. Sahada kesişen bu ittifak, aynı zamanda HDP’ye karşı kurulan bir ittifaktır. HDP, Meclis’te temsil edilmesin, hedefleri budur. Bunun için kendi aralarında ittifak yaparak barajı bizim için korudular ama biz o barajları halkımızın özgücüyle yıkacağız. HDP’nin karşısında utanacaklar, köşe bucak kaçmaya çalışacaklar. Türkiye halklarının demokratik seçeneği ve umudu sadece HDP’dir. Bu süreçte ilkeli ve kararlı duran HDP olmuştur. Biz kimseyle kapalı kapılar ardında pazarlık yapmadık, kimsenin peşinden koşmadık, gitmedik, ilkelerimiz duruşumuz ortada. Hem Kürt halkının kendi içindeki ittifakı hem de Türkiye demokrasi ve emek güçleriyle ittifakı en onurlu ittifaktır. Bu salt bir seçim ittifakı değildir. Bu, uzun soluklu bir mücadele ittifakıdır. Geçen hafta Kürt partiler kendi aralarında bir ittifak kurdular, bu Kürtlerin ulusal ittifakı açısında tarihi bir değerde, tarihi bir önemdedir” ifadelerini kullandı.
FARKLILIKLARIN BİR ARADA YAŞAYACAĞI DEMOKRATİK SİSTEMİ SADECE HDP SAVUNUYOR
HDP’nin izlediği poitikaya vurgu yapan Buldan, “Kürt halkının bizden beklediği de böylesi anlamlı değerli bir işbirliğidir. Ben HDP adına Kürt partilerinin değerli yöneticilerine bu duyarlı çıkışları için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bunu seçimlerle sınırlı tutmamak, kalıcı hale getirmek, kurumsallaştırmak tarihi bir sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır. Bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. Tüm Kürt partilerini bir kez daha selamlıyorum. Aynı şekilde HDP, Türkiye’nin batısında sol sosyalist, tüm emek güçleriyle bir mücadele ittifakı içindedir. Behice Boran’ın, Deniz Gezmiş’in, Mahir Çayan’ın mücadele geleneği ve mirası bugün temsiliyetini ve anlamını HDP’de bulmaktadır. İşçilerin, emekçilerin, kadınların ve gençlerin umudu HDP’dir. HDP yıllardır inancı ve kültürü dolayısıyla baskı gören Alevi toplumunun ve tüm farklı inançların kendisini güvende hissettiği ortak yaşamın adresidir. Karşımızdaki milliyetçi tekçi, mezhepçi, sağ anlayışların ne Alevi toplumuna ne Sünni vatandaşlara getirebileceği hiçbir şey yoktur. Bugüne değin bu değerleri tekleştirme yok sayma dışında herhangi bir politikaları da olmamıştır. İşte HDP bu nedenle vardır. Farklılıkların bir arada yaşayacağı demokratik bir sistemi sadece HDP savunmaktadır.O açıdan HDP, Fırat’ın doğusu ile batısı eşit ve özgür yaşam etrafında birleştiren demokratik bir çizgi ve programa sahip olan tek partidir. Kürt sorununa, emek sorununa, inanç sorununa, ekoloji soruna çözüm üreten HDP’dir” dedi.
HERKESİN UMUDU DEMİRTAŞ
Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen hafta, YSK’ya başvurumuzu yaptık. Selahattin Demirtaş’ın adaylık başvurusunu yapmakla süreci başlattık. Edirne ile Hakkari’yi birleştiren, Türkiye halklarının, sevgi ve gönül bağı kurabilen herkesin umudu olabilen tek bir Cumhurbaşkanı adayı vardır, o da sevgili Selahattin Demirtaş’tır. İktidar tarafından siyasi bir rehine olarak tutulan Demirtaş kaldığı 4 duvar arasından herkese umut vermekte, çözüm üretmektedir. Erdoğan devletin tüm imkanlarını kullanmasına rağmen Türkiye halklarına topluma bir güvence vermemiştir. Sayın Demirtaş ise Cumhurbaşkanı adayımız olarak 4 duvar arasında. Dünyanın neresinde var böyle bir adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk. Demirtaş’a uygulanan rehine politikası aslında onun şahsında HDP’ye oy ve gönül veren milyonlara dayatılan bir zulümdür aynı zamanda. Erdoğan “seçim demokratik bir yarıştır kendine güvenen herkes bu yarışta yer alabilir” diyor. Biz de kendisine soruyoruz. Madem öyle sayıları on bini bulan kadromuz neden seçim çalışması yapamıyor, neden cezaevlerindeler? Madem öyle seçilmiş temsilcilerimiz, milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız neden cezaevlerinde rehin? Madem öyle neden sadece yanlış politikalarınızı sosyal medyada eleştirdi diye binlerce kişi neden tutuklu? Madem öyle, medya, basın yayın 7/24 senin ve partinin reklamını yaparken HDP’ye neden söz hakkı tanımıyor? Madem öyle sen devletin her türlü imkanı ile her mekanda propaganda yaparken neden bizim Cumhurbaşkanı adayımız rehine durumunda?.”