Gazeteci Mustafa Balbay, PKK’nin “Bölgede federatif bir yapı oluşturulması ve yerel parlamentonun kurulmasını” talep ettiğini, iktidarın da bunları kabul edilemez bulduğunu yazdı.
Türkiye’de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısı ve girişimleri sonrası yeni çözüm süreci tartışmaları yürütülüyor.
Son olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘Abdullah Öcalan’ çağrısıyla ilgili “Sayın Bahçeli’nin Cumhur İttifakının ortak siyasi vizyonunu yansıtan tarihi çağrısından sonra, hem Kandil’den hem DEM Partisinden gelen ilk açıklamalar, iki yapının da halen aynı kafada olduklarına işaret etmiştir. Bu kafanın mutlaka değişmesi gerekiyor. Açık konuşmak gerekirse, karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamanın ardından sürecin akıbetine ilişkin çok sayıda iddia ve argüman ortaya atıldı.
Eski milletvekili, gazeteci ve yazar Mustafa Balbay, Cumhuriyet’te yayınlanan “Sürecin şifreleri” başlıklı yazısında, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ve PKK üst düzey yöneticilerinin (Kandil) taleplerine yer verdi.
Balbay’ın yazısında ilgili kısım şöyle:
“Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan’ın umutlu olmamasının başlıca nedeni, yapılan temaslarda Kandil’in ve İmralı’nın istemlerinin kabul edilmesi olanaksız maddeler içermesi.
Öcalan’ın geçmişteki deneyimleri ışığında şu istemde bulunduğu konuşuluyor:
-Bu aşamadan sonra her şey yazılı olmalı.
Geçmişte ne tür diyalogların geliştiği ayrı konu. Bunların bir kısmı kamuoyuna yansımıştı. Ancak Öcalan’ın iktidarın söz vermesini yeterli bulmadığı, her türlü öneri ve kabulün belgeye dökülmesini istediği, bunun yanında Batı ülkelerinden bir gözlemciyi de eklediği konuşuluyor.
Kandil’le yapılan temaslarda ise istemlerin şu noktalara geldiği bilgisi var:
-Bölgede federatif bir yapı oluşsun.
-Yerel parlamento kurulsun.
-Bütçenin yüzde 30’u bu yapı tarafından kullanılsın.
-Kürtçe ikinci resmi dil olsun. Bu sadece yerelde değil tüm Türkiye için geçerli olsun.
-Askerlik isteğe bağlı olsun.
-Bunların karşılığında PKK tamamen silah bıraksın. Sonrasında hiçbir hukuki sorun yaşanmasın.
-Alınan kararlar ortak açıklansın. Temel muhatap Öcalan olsun.
İktidar bunları kabul edilemez buldu.
Yeniden altını çizelim; geçen hafta yukarıdaki değerlendirmeler bizim açımızdan tam oturmamış bilgilerdi. Ancak Erdoğan’ın, silahları bırakma, uzlaşma noktasına gelme konusunda yeni bir durumun olmadığını açıklaması, umutlu olmadığını vurgulaması bu bilgilerle örtüşüyor.
Erdoğan’ın ‘Tablo umutlu olmamıza izin vermiyor’ cümlesi kapıların bir ölçüde kapalı olduğu anlamı taşırken ‘Alternatifleri gündemimizde tutacağız’ cümlesi de önümüzdeki günlerde her şeyin olabileceğini gösteriyor.”