12 Aralık 2024
5.1 C
İstanbul

DEMİRTAŞ, HAYATININ FİLMLERİNİ KALEME ALDI

 

Yazar İlhami Algör tarafından OT Dergisi’nde başlatılan yazı dizisi için bir yazı kaleme alan Demirtaş’ın, “O halde izlediğim en gerçekçi ve unutulmaz cezaevi sahnesini paylaşabilirim. Sahne, ülke sinemamızın en gerçekçi üretimlerinden, Duvar filminden…” diyerek kaleme aldığı yazısı şöyle:

“Mekanların ve koşulların “hafıza” ile doğrudan bir ilişkisi olduğunu artık kuru bir önerme olarak değil, bir tecrübe olarak biliyorum.

Malum mekanımız nohut oda, bakla sofa dediklerinin sadece ‘nohut’ kısmına denk geliyor. Mekan nohut hacminde, zaman da geniş olunca hafıza yoldaşınız oluyor, olmalı da.

Dışarıdayken bu soruyu böyle mi yanıtlardım emin değilim ama içeride film sahnesi denince aklıma doğrudan mapushane filmleri gelmekte…

Tatar Ramazan, 72. Koğuş ve birçok filmden bölük pörçük cezaevi sahneleri. Batı sinemasında bir mekan olarak cezaevleri ‘kötü’dür. Bir iki karakterin dışında orada gördüğünüz herkes ‘iyi ki oradaymışlar’ dedirtir. Cezaevi, ‘korkunç’tur, ‘caydırıcı’dır. Görevliler açısından tam tersi bir durum söz konusudur; sadece birkaçı kötü, diğerleri nötr insanlardır.

Oysa bizim sinemamızda mahkumların içinde birkaç kötüyü mumla ararsınız ki bunların da hakkından gelinir genellikle. Herkes iyi, çoğu mazlum ve mağdurdur. F tipi ve yüksek güvenlikli alçak standartlı cezaevleri zulmü başlayana kadar mahpushanelerimizin filmlerde uyandırdığı etki “biraz da ben yatsam” dedirtecek kadar cümbüşlüdür. Çalınan sazlar, demlenen çaylar, efkarlı, cığaralı sohbetler vb.

Bunun sebebi yönetmenler ya da sanat yönetmenleri değildir. Ülkemizin adalet kurumu üzerindeki tarihsel ve haklı şüphelerdir sanırım ama konumuz bu değil.

O halde izlediğim en gerçekçi ve unutulmaz cezaevi sahnesini paylaşabilirim.

Sahne, ülke sinemamızın en gerçekçi üretimlerinden, Duvar filminden.

Çocuk mahkumlardan birini daha güçlü olanlar sıkıştırmaktadır. Cezaevinde büyük bir isyana yataklık edecek tüm haksızlıklar buram buramdır. İşte bir çocuk bu şiiri okumaya başlar.

burası dördüncü koğuştur benim abim
bak camları yoktur kırıktır
ne bacası tüter ne de sobası
her neyse benim abim
ver bir cigara zuladan yanalım

İspiyoncular devreye girerler ve şair çocuk sorguya alınır. Önce şiirin ilk kıtasını okur. Müdür ve gardiyanlar o kısımda bir fenalık bulamazlar. İspiyoncular”esas komünistliğin” şiirin devamında olduğunu üstelik de devlet büyüklerimize hakaret edildiğini söyleyince ikinci mısra da okunur,

burası dördüncü koğuştur benim abim ikinci adresimiz
allahımızı sorarsan adı gardiyan cafer
lakabı kel onbaşı
peygamberimiz desen oda ekip başı
her neyse benim abim
ver bir cigara zuladan yanalım

burası dördüncü koğuştur benim abim
kaderde ikinci adresimiz.
Ve ardından dehşet bir falaka sahnesi.

Büyük usta Yılmaz Güney sürgünde “yerli ve milli” bir zindan yaratmak konusunda çok sıkıntı çekince birkaç kamera darbesiyle elin mekanını millileştirmiştir. Bir genel anons hoparlörü, bir soba borusu ve kırık camlar, üşümüş çocuklar…

Ben filmi sıradan bir şekilde izlerken “kaderde ikinci adresimiz” mısrasına takılıp kalmıştım. Şiirin tamamını bu mısranın yüzü suyu hürmetine öğrendim.

Siz bu soruyu keşke dışarıdayken sorsaydınız, ben de size Ankara’da, şimdi “Ankamall” olan yerde eskiden ‘Sürü’ diye bir film çekildiğini ve Vesikanlılarla Halilanlıların kan davasına kurban edilen kadın trajedisini bu topraklara en iyi anlatan sahne olduğunu anlatırdım. Büyük ustalar Tuncel Kurtiz, Tarık Akan, Melike Demirağ’a ve Zeki Ökten ile Yılmaz Güney’e saygı tazeleyerek.”

Son Haberler

Rojava Özerk Yönetimi yeni Suriye bayrağını kurumlarda asma kararı aldı

Rojava Özerk Yönetimi yeni Suriye bayrağı olarak ilan edilen...

Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi anlattı

Meclis Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde konuşan DEM Parti Urfa...

DEM Parti’den Türkiye’ye Suriye çağrısı

DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye'nin, Suriye'de...

Baas Partisi, çalışmalarını ‘süresiz askıya’ aldığını duyurdu

Suriye’de Baas Partisi, muhaliflerin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı...

HTŞ’nin üst düzeyi, zaferlerini Kürtçe konuşarak kutladı

HTŞ lideri Ebu Muhammed el Colani’nin Kürt yardımcısı Abdulrahman...

“IŞİD’e karşı operasyonlar durduruldu”

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Türkiye...

IŞİD’in esir aldığı peşmerge Suriye’de cezaevinde görüldü

10 yıldır kendisinden haber alınamayan Peşmerge,  Suriye rejiminin cezaevlerinde...

Türkiye Gündemi

DEM Parti’den Türkiye’ye Suriye çağrısı

DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye'nin, Suriye'de...

Meclis’te Hakan Fidan ile Dem Partilier arasında SDG ve Türkiye’nin SMO desteği tartışması: Update’e ihtiyacınız var

Meclis Genel Kurulu'nda dün yapılan görüşmelerde Dışişleri Bakanlığı'nın 2025...

Hakkari’de kızını rahatsız ettiğini iddia eden baba, uzman çavuşu darp etti

Hakkâri’de görevli bir uzman çavuş rahatsız ettiği genç kızın...

Menbiç’te son durum: SDG’nin şehirden çıkışı konusunda ‘ABD ve Türkiye anlaştı’

Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ülkenin kuzeyindeki Menbiç...

Hakan Fidan’dan SDG açıklaması, ‘değişmedikleri sürece görüşmeyeceğiz’

  Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de Baas rejimin yıkılmasına...

Lavrov: Rusya, Suriye-Türkiye münasebetlerini normalleştirmek için elinden geleni yapacak, teröristlerin ilerleyişi kabul edilemez

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye ile Suriye münasebetlerinin normalleşmesi...

10 Günde 30 ilde 147 gözaltı

İçişleri Bakanlığı, 30 ilde 10 gün içerisinde yapılan ev...

DEVA, Saadet ve Gelecek birleşti, birleşmenin adı da belli oldu

Bir süredir konuşulan ortaklık gerçekleşti. DEVA-Saadet-Gelecek partileri arasında yapılan...