AB ülkelerinde sığınmacılar oturum hakkı alabilmek için yaşlı insanlarla evlenmek zorunda kalıyorlar

İZNEWS / Zagros Cetinkaya – Avrupa’daki mülteci erkekler,oturum alabilmek için Avrupa vatandaşlığına sahip kendilerinden yaşça büyük kişiler ile evleniyorlar. Suriye göçmeni Danimarka’da yaşayan 33 yaşındaki M. H. “Hayatın bize yaşattığı adaletsizliği biz de başkalarına yaşatıyoruz maalesef.” dedi. Kendisinden 27 yaş büyük Danimarkalı bir kadın ile evlilik yapan M. H. eşini sevdiğini ama bu sevginin biraz […]

AB ülkelerinde sığınmacılar oturum hakkı alabilmek için yaşlı insanlarla evlenmek zorunda kalıyorlar
  • 30 Ocak 2018 13:29
  • 30 Ocak 2018 13:39

İZNEWS / Zagros Cetinkaya – Avrupa’daki mülteci erkekler,oturum alabilmek için Avrupa vatandaşlığına sahip kendilerinden yaşça büyük kişiler ile evleniyorlar. Suriye göçmeni Danimarka’da yaşayan 33 yaşındaki M. H. “Hayatın bize yaşattığı adaletsizliği biz de başkalarına yaşatıyoruz maalesef.” dedi. Kendisinden 27 yaş büyük Danimarkalı bir kadın ile evlilik yapan M. H. eşini sevdiğini ama bu sevginin biraz da zorunluluktan kaynaklandığını söylüyor.

“vicdani olarak kendimi rahatsız hissediyorum, ama hayatın bize yaşattığı adaletsizliği biz de başkalarına yaşatıyoruz maalesef. Hayat bu, savaş bu. Hiç birimiz, hiç kimse evini, yurdunu terk etmek istemez. 30 gün süren bir yolculuk sonunda Almanya’ya geldim. Orada tanıdığım arkadaşlarım vardı, sonra Danimarka’ya geldim. Burada tanıdığım akrabalarımız var, kaç sene önce gelmişler.  ‘Burada oturum almak çok zor, eskisi gibi değil, İsveç’e git.’ dediler. Ben de İsveç’in Malmö şehrinde kaldım 5 ay kadar. Evlilik yapmanın en kolay oturum yolu olduğunu söyledi arkadaşlar. 3 çocuğum ve eşim Türkiye’de kalıyorlar. Antep’te, akrabalarımızın yanında. Ama formalite de olsa bu evliliği yapmak çok zoruma gidiyordu… (gözleri dolup uzaklara dalıyor, sigara yakıyor.)”

Avrupa’da yaşayan, farklı zaman dilimlerinde bir çok Avrupa ülkesine dağılmış mültecilerden bu tür hikayeler duyabilirsiniz; formalite evlilik, siyasi  olmadığı halde siyasi iltica başvurusu yapmış, hatta kimlik ve yaş değiştirenler bile azımsanamayacak kadar çok. Bunlar “hakemi aldatmaya yönelik hareketler” olarak ceza sebebi sayılabiliyor.

-Her hafta sonu, hatta bazen hafta içi bile gittiğimiz bir disko vardı. Genelde orta yaş insanların geldiği. Biraz İngilizcem var, iletişim kurabiliyordum. Tove ile karşılaştık bir gün. Bütün gece dans ettik, birbirimizin telefon numarasını aldık. Sonra haftada bir iki defa görüşmeye başladık. İlk zamanlarda benim İsveç’te kaçak yaşadığımı bilmiyordu. Söylemek istemedim. Biz 7  arkadaş aynı evde kalıyorduk. Tove , evini görmek istiyorum, dediği zaman tüm arkadaşlarımı dışarı çıkarırdım, yerde serili yatakları saklardım… Kaç ay sonra “birlikte yaşayalım” dediği zaman kaçak olduğumu ve henüz iltica etmediğimi söyledim. Kaç gün aramadı beni. Çok zoruma gitmişti, ağladığımı hatırlıyorum. Birkaç gün sonra aradı ‘Danimarka’ya gelmeni istiyorum.’ dedi, “niye?” diye bile demeden kendimi Danimarka’da buldum. Önce iltica ettim, sonra evlilik derken şimdi bir restoranda pizzacı olarak çalışıyorum.

-Peki eşin evli olduğunu biliyor mu?

-Danimarka’daki bilmiyor ama Türkiye’deki biliyor. Onun da çok ağrına gidiyor, ama mecburum, yapabileceğim bir şey yok. Keşke bu savaş hiç olmasaydı, evimizde yurdumuzda kalsaydık. Ne kimse kimseyi kullansaydı, ne acı çekseydik, ne de hasret… Dilerim çocuklarımız bu acıları çekmezler. Bir an önce tüm dünyaya özgürlük ve barış gelir.

İznews – Kopenhag