Türk sinemasının ve geleneksel Türk tiyatrosunun usta ismi Münir Özkul, İstanbul’daki evinde 93 yaşında yaşamını yitirdi. Özkul, 2003 yılından bu yana Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve demans hastalığı ile mücadele ediyordu.
Münir Özkul kimdir?
15 Ağustos 1925 tarihinde İstanbul Bakırköy’de doğan Münir Özkul küçük yaşlarda tiyatroya merak sardı. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olan Özkul bir süre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde eğitimine devam etti. Özkul, Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Bakırköy Halkevi’nde oyunculuğa adım attı. İlk amatör sahne deneyimini burada gerçekleştiren Özkul, İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda bir süre oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosu’na geçti. Burada, Ses Tiyatrosu’nda sergilenen oyunlarda rol almaya başladı. Ardından özel bir tiyatro olan Küçük Sahne’ye geçti. Burası usta oyuncu için dönüm noktası oldu.
400’ün üzerinde filmde rol aldı
Yeteneğini Muhsin Ertuğrul’un keşfettiği Özkul, Küçük Sahne’de birçok başarılı oyunda yer aldı. Tiyatro sahnelerinden, film setlerine geçişi ise 40’lı yılların sonuna denk gelir. Özkul, askerliğini yaptığı dönemde, ‘Vatan ve Namık Kemal’ adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin’i ziyaret için gittiği Yeşilçam’da ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı. Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan arkadaşının ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçti. Daha sonra, 400’ün üzerinde filmde rol alarak, Türk sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girdi. İçimizi ısıtan Kalabalık kadrolu aile temalı filmlerin vazgeçilmez babası oldu. Adile Naşit ile birlikte başrolü paylaştığı onlarca filmle milyonların sevgisini kazandı. İki usta oyuncu Yeşilçam’ın hiç şüphesiz en sevilen ikilisi oldu. O, Gırgıriye’nin unutulmaz şen şakrak Sarhoş Emin’i, Neşeli Günler’in huysuz ama iyi yürekli Turşucu Kazım’ı, “Bak beyim, sana iki çift lafım var” diyen ve hislerimize tercüman olan Yaşar Usta’mız, Hababam Sınıfı’nın ve hepimizin ‘Mahmut Hoca’sıydı.