Ekran karşısında geçirilen zaman giderek artıyor. Geçmişte yalnızca televizyon ekranlarından söz edilirken; bilgisayar, tablet ve telefon gibi dijital cihaz ekranları da hayatımızda artık önemli bir yer tutuyor. Yaşam konforunu artıran ve hayatı kolaylaştıran bu teknoloji harikaları, özellikle çocukluk çağında kontrolsüz olarak kullanıldığında; psikolojik, sağlık ve sosyal problemlere yol açıyor. Ailelerin de sanal alemin, gerçek dünyanın önüne geçmesini engelleyecek önlemler alması gerekiyor. Memorial Antalya Lara Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ali Satılmış, çocukların ekran başında geçirmeleri gereken süre hakkında bilgi verdi.
Ekran çocukları yalnızlaştırır
Çocukların oyun oynayabilecekleri mekanlar ve dış ortamlardaki alanlar geçtikçe azalmaktadır. Bu nedenle gün boyu evde vakit geçirmek zorunda kalan çocuklar için ekran önemli bir seçenek haline gelmiştir. Ancak ailelerin, ekranı çocukları için bir “susturucu” olarak kullanılması, onların gelişimi üzerinde olumsuz pek çok etkiye yol açmaktadır. Çocuk ekran başında daha uslu, sessiz ve çevreyi dağıtmadan oturabilir. Ancak bir süre sonra yemek yeme gibi ihtiyaçlarını ekrana bakarak gideren, daha az konuşan ve sosyal ortamlardan uzaklaşan bir birey haline gelir. Bu nedenle ekranın yetişkinler için iyi bir kaçış yolu olduğu düşünülse de çocuklar üzerindeki psikolojik, fiziksel ve sosyal zararları unutulmamalıdır.
Sağlıksız ve kilolu çocuklar yetişir
Çocuklar için oyun oynamak; yemek ve su kadar doğal bir gerekliliktir. Çocuk, oyun oynayarak dünyayı keşfeder, duyusal, sosyal ve bilişsel becerilerini geliştirir. Serbest oyunun akışına kendini kaptıran çocuklar arzularını, kaygılarını ve çatışmalarını oyuna yansıtarak rahatlar. Ekran çocukların serbest oyun haklarını ellerinden alan bir araçtır. Çocukların hareketlerini kısıtlar, hareketsiz yaşayan ve yüksek kalorili yiyecekler tüketen çocuklar hızla kilo almaya başlar ve sonunda da obezite gelişir. Çocukluk çağında aşırı kilo ile tanışan bireyler, yetişkin dönemde de pek çok sağlık sorunu ile karşılaşabilir.
Hayal kurma özgürlüklerini sınırlar
Devamlı olarak ekrana maruz kalan çocuklar; zamanla ekran olmadan oyun kuramaz ve ekransız yapamaz duruma gelir, hayal dünyaları giderek küçülür. Halbuki hayal kurmak, çocukların en büyük gücüdür ve ekran varlığı da çocukların bu gücünü elinden alır. Çocukları sosyal açıdan bu kadar olumsuz etkileyen ekran, sunduğu içeriklerle de pek çok açıdan çocukların gelişimine zarar verir. Çünkü birçok dizi ve sanal oyunda şiddet ana unsurdur. Ekran karşısında kontrolsüz geçirilen vakitler, bir süre sonra çocukların şiddeti normal bir çözüm aracı olarak görmesine ve model olarak almasına yol açar.
Çocuk bedeninde yetişkin zihni…
Çocukların ekran başında uzun saatler geçirmesi, pek çok kavramlarla çok erken yaşta tanışmaları ve kişilik çatışması yaşamalarına yol açmaktadır. Ekranda sık sık karşılaşılan moda, cinsellik, alışveriş gibi yetişkin kavramları çocuklar için uygun değildir. Bunun sonucunda bedenen ve duygusal yönden çocuk, zihin olarak yetişkin bireyler ortaya çıkmaktadır. Ayrıca filmler arasına yerleştirilen ve yetişkinlerin de fark etmediği bilinçaltı telkin, gizli ses ve subliminal mesajlarla çocukların zihni yönlendirilebilmektedir.
Ekranla değil yüz yüze iletişim
Psikolojik açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirmek için onların ekranla ilişkisinin kararlı bir biçimde düzenlenmesi gerekir. Telefon, bilgisayar ya da tablet ekranı yerine, gerçek dünyada insanlarla bir arada ve onlarla yüz yüze kurulan iletişimin önemi anlatılmalıdır. Bilgisayar oyunları hiçbir zaman gerçek çocuk oyunlarının yerini tutamaz. Bu nedenle sanal oyunlarla tanışma yaşı 7 olmalıdır. İnternet kullanımı, ilkokul yaşında aile denetiminde şifre kullanılarak öğretilebilir. Haberleşme ve güvenlik problemi olmadığı sürece cep telefonu lise çağlarına kadar alınmamalıdır. Sosyal medya hesaplarının açılmasına 16 yaşından önce izin verilmemelidir. Bunun yerine Mp3 ve Mp4 çalar, ipod gibi telafi edici araçlar alınabilir.