Haber Merkezi | Suriye’de ilan edilen 30 günlük ateşkes bugün BM Güvenlik Konseyinde de ele alındı. Birleşmiş Milletler İnsani Yardımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, Güvenlik Konseyi’ni Suriye’deki gelişmelere ilişkin bilgilendirdi. Suriye’de 30 günlük ateşkes kararı sonrasında yaşanan olumsuzlukları değerlendirdi. Lowcock, ateşkes kararına rağmen çatışmaların sürdüğünü, insani yardımların yapılamadığını, Suriye’deki son durumun, ateşkes öncesiyle hiçbir farkı olmadığını, acıların daha da derinleştiğini söyledi.
“BM insani yardımı ulaştırmaya hazır ama engeller aşılmadı”
Konuşmasına, ateşkesi öngören 2401 sayılı Güvenlik Konseyi kararıyla ilgili çok fazla sorunun sorulduğunu belirterek başlayan Lowcock, bu soruları cevaplamaya çalışacağını kaydetti. BM’nin gerekli bölgelere insani yardımı ulaştırmak için hazır olup olmadığının sorulduğunu belirten Lowcock, “Konvoylarımız ulaşılması zor olan kuşatılmış on yere gitmeye hazır. Doğu Guta’daki Duma bölgesinde 90 bin kişiye yardım götürecek 45 araçlık bir konvoyumuz hazır. Doğu Guta’da yaralılara müdahale edip tahliyeye hazırız. Uluslararası yardım kuruluşlarıyla işbirliği içerisindeyiz. Kızıl Haç ve Suriye Arap Kızılayı ve diğer yakın çalıştığımız sağlık kuruluşlarıyla işbirliği içerisindeyiz. Ancak gerekli izin ve geçişler sağlanmadığı için bunu yapamıyoruz” dedi.
“Beş saatte insani yardımın ulaşması imkansız”
Lowcock’a, “2401 sayılı karar uygulamaya kondu mu? Suriye’de ateşkes sağlandı mı? Siviller Doğu Guta’dan tahliye edildi mi? Bu bölgelere giriş için onay verildi mi? Herhangi bir yaralı tahliye edildi mi?” gibi çeşitli sorular yöneltildi. BM yetkilisi tüm bu soruların yanıtlarını ise “hayır ve hayır” şeklinde vermekle yetindi. 30 günlük insani ateşkes konusunda herhangi bir ilerleme sağlanamadığını vurgulayan Lowcock, “Beş saatte insani yardımı ulaştırmamız imkansız“ diye konuştu.
Ateşkes kararı sonrasında acı tablo değişmedi
Lowcock, “Cumartesi günü alınan karar sonrasındaki son birkaç gün ne olduğunu soruyorsanız, bunun yanıtı daha fazla bombalama. Daha fazla kavga. Daha fazla tahribat. Daha fazla sakat kalan kadın ve çocuklar. Daha fazla ölümler. Daha fazla açlık” ifadelerini kullanarak, Suriye’de Güvenlik Konseyi kararı doğrultusunda henüz ciddi bir adım atılamadığını en yetkili ağızdan duyurmuş oldu.

